1 Mayıs'ta başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümet yetkililerinde bazı değişiklikler yapıldığını duyurduğunda, bunun geç kalmış bir değişiklik olduğu ve 22 Temmuz 2007'deki seçimlerden sonra düşünüldüğü ancak gerek kapatma davası gerekse yerel seçimler nedeniyle bugüne kadar ertelendiği yorumları yapıldı. Sonuçta birkaç bakan hükümetin dışında kaldı, bir kısmı ilk kez bakanlığa gelirken bir kısmının da kabinedeki yeri değişti. Ancak hükümete meclis dışından giren biri vardı ki, bu değişiklikten tam 3 hafta önce Dünya Gündemi Analizleri'nde, siyasi ve/veya bürokratik geleceğinin çok parlak olduğunu belirtmiştik. Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanlığı'na getirilmesi politikayı yakından takip edenler ve Davutoğlu'nu tanıyanlar açısından süpriz olmadı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki 544 milletvekilinden yalnızca birkaçı Ahmet Davutoğlu'nun yerine getirmesi beklenen görevi üstlenebilecekken, kendisine yöneltilen eleştirilerin ne kadar haksız olduğu da ortaya çıkmaktadır.
Ahmet Davutoğlu, 7 yıldır sürdürülen ve giderek aktifleşen Türk Dış Politikası'nın (TDP) mimarlarından biri ve başbakan danışmanı olması nedeniyle belki de en önemlisidir. Zira TDP'nin 86 yıllık serüveninde teori ve pratiği bir arada yürütmek çoğu zaman mümkün olmamıştır. Fakat Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanı olması ile birlikte altyapısı sağlam teorilere dayalı fikirlerin, uygulamaya konulması için hiçbir engel kalmamıştır. Kabine revizyonunun bana göre ekonomi ile ilgili gerekçeler ve yerel seçimin etkisi ile birlikte en önemli sebebi Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada artan öneminin altından başarıyla kalkabilecek, Kafkasya-Orta Doğu-Balkanlar üçgenindeki Türkiye misyonunu rahatlıkla üstlenebilecek bir Dışişleri Bakanı arayışıdır. 2002'den beri sürdürülen dış politikanın değişmesi beklenmemekle birlikte, pasif kalınan birçok alanda Ahmet Davutoğlu ile birlikte aktifleşme sürecine girilecektir. Zira TDP'nin gölgede kalan mimarı artık daha çok göz önünde olacaktır.
Ahmet Davutoğlu, 7 yıldır sürdürülen ve giderek aktifleşen Türk Dış Politikası'nın (TDP) mimarlarından biri ve başbakan danışmanı olması nedeniyle belki de en önemlisidir. Zira TDP'nin 86 yıllık serüveninde teori ve pratiği bir arada yürütmek çoğu zaman mümkün olmamıştır. Fakat Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanı olması ile birlikte altyapısı sağlam teorilere dayalı fikirlerin, uygulamaya konulması için hiçbir engel kalmamıştır. Kabine revizyonunun bana göre ekonomi ile ilgili gerekçeler ve yerel seçimin etkisi ile birlikte en önemli sebebi Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada artan öneminin altından başarıyla kalkabilecek, Kafkasya-Orta Doğu-Balkanlar üçgenindeki Türkiye misyonunu rahatlıkla üstlenebilecek bir Dışişleri Bakanı arayışıdır. 2002'den beri sürdürülen dış politikanın değişmesi beklenmemekle birlikte, pasif kalınan birçok alanda Ahmet Davutoğlu ile birlikte aktifleşme sürecine girilecektir. Zira TDP'nin gölgede kalan mimarı artık daha çok göz önünde olacaktır.
0 yorum:
Yorum Gönder