23 Mart 2009

Azerbaycan Referandumu


Azerbaycan Cumhuriyeti, anayasasında yapmayı planladığı bir takım değişiklikleri geçtiğimiz hafta halk oylamasına sundu. %70 civarı bir katılım oranıyla yaklaşık 4 milyon kişinin oy kullandığı referandumda, anayasanın değiştirilmesi öngörülen 29 maddesindeki toplam 41 yenilik, %90 "Evet" oyu ile kabul edildi. Bu değişikliklerin arasında öne çıkanlar ise basın-yayın organlarına getirilen kısıtlamalar ve devlet başkanının görev süresinin uzatılması oldu. 2003 yılında babası Haydar Aliyev'in vefatından sonra başa gelen İlham Aliyev, bu değişiklikler sayesinde ömür boyu iktidarda kalma yolunda önemli bir adım atmıştır. Zira Azerbaycan anayasasının 101. maddesinde devlet başkanının nasıl seçileceği ve 5 yıllık görev süresine yönelik hükümler bulunmaktaydı. Ancak son referandum ile devlet başkanlarının iki dönemlik görev süreleri sonunda yeniden aday olmalarının önü açıldı. Böylece 2013 yılında görev süresi dolacak olan İlham Aliyev'in tekrar aday olması (ve muhtemelen tekrar seçilmesi) garantilenmiş oldu.

Azerbaycan'daki bu durum demokrasinin nimetlerinden faydalanarak anti-demokratik kararlar alma furyasının bir örneğini oluşturmaktadır. Bilindiği gibi eski Sovyetler Birliği ülkelerinin birçoğunda, özellikle Soğuk Savaş sonrası dönemde, bu ve buna benzer birçok anti-demokratik uygulama, demokrasi kılıfına uydurularak hayata geçirilmekteydi. Halk, Azerbaycan örneğinde olduğu gibi, ülkenin istikrarı için bu tarz kararların alınması yönünde rıza göstermektedir. Daha açık bir ifadeyle halk, liderleri tarafından, ülkenin istikrarı için verilmesi gereken kararın bu olduğuna inandırılmaktadır. Hal böyleyken sonuçlar açıklandığında karşılaşılan tablo da kimseyi şaşırtmamaktadır.

Galatasaray Üniversitesi'nden Prof. Dr. Beril Dedeoğlu'nun da altını çizdiği üzere, seçim yapma alışkanlığını yeni kazanan toplumların büyük bir hevesle sandığa gittiği bilinen bir gerçektir. Söz konusu bir referandumsa katılım oranlarındaki artışlar da doğaldır. Tüm bu açıklamalar, Azerbaycan'daki halk oylamasının, muhalefet partilerinin iddia ettikleri gibi düşük katılımlı olmadığını kanıtlamak için yeterlidir. Nitekim referandumun geçerli olması için gereken oran olan %25, çok rahat bir şekilde geçilmiştir.

Bunun yanı sıra, oylamaya katılanlar, %80'leri aşan bir çoğunlukla izin almadan görüntü ve ses kaydı yapmayı yasaklayan anayasa değişikliğini de kabul etmiş bulunmaktadırlar. Ayrıca İlham Aliyev'in partisi olarak bilinen Yeni Azerbaycan Partisi'nin "savaş halinde tüm seçimlerin iptal edilerek cumhurbaşkanının görev süresinin süresiz uzatılması" önerisi de yine büyük bir çoğunlukla kabul gördü. Bu kanunun, Dağlık Karabağ Bölgesi'ndeki çatışmaların gelecekte savaş olarak nitelenmesi durumunda kullanılması muhtemeldir. Tüm bu değişikliklerin ortak noktası ise, şüphesiz Azerbaycan'da Ebülfez Elçibey sonrası kurulan, kişiye dayalı iktidar politikasına hizmet edecek olmalarıdır. Herşeye rağmen Azerbaycan'ın yabancı ülkelerle, özellikle Rusya ve ABD ile ilişkilerindeki mesafeyi koruması, mevcut siyasi iktidarın bir diktatörlük rejimine dönüşmesini engellemektedir.

0 yorum:

Dünya Gündemi Analizleri Hakkında

Bu blog, uluslararası politikada yaşanan güncel gelişmeleri takip etmek ve değerlendirmelerde bulunmak amacıyla oluşturulmuştur. İçinde yer alan yazı, yorum ve analizlerin tamamı yazarın şahsi görüşleridir. Yazıların tüm sorumluluğu blog yazarına aittir.

Güncellemeler belli bir programa göre yapılmamaktadır. Bunun yanı sıra her sabah çeşitli şekillerde güncellenmektedir. Yazılar hazırlanırken; ntvmsnbc, bbc türkçe, reuters, guardian, washington post, der spiegel, kommersant vs gibi kaynaklardan yararlanılmaktadır. Haber içerikleri bu kaynaklardan sağlanmakla birlikte, yorumlar ve analizlerin tümü blog yazarına aittir.

Blog içeriğinin, yazardan izin alınmaksızın kullanılması kanunen yasaktır. Kaynak göstererek veya yazarla irtibat kurularak yapılan alıntılara izin verilecektir.