13 Mart 2009

Kırgızistan'da Yeni Açılımlar


Geçen ay, Orta Asya'da ilginç bir gelime yaşanmıştı. Bağımsızlık sonrası çok keskin politikalar izlemekten kaçınan ancak 11 Eylül saldırıları sonrasında ABD önderliğindeki "teröre karşı savaş"a aktif katılım amacıyla ülkesinde müttefik güçlere askeri bir üs tahsis eden Kırgızistan, Amerika'nın kullanımındaki Manas askeri üssünü kapatma kararı aldığını açıklamıştı. Geçtiğimiz cuma günü ise, Kırgızistan parlamentosu, yalnızca ABD'nin değil, aralarında Avustralya, Yeni Zelanda ve Güney Kore'nin de bulunduğu Batı koalisyonu askeri güçlerinin ülkeyi terketmesini öngören kararı kabul etti. Afganistan müdahalesi sonrasında çevre ülkelerle yapılan antlaşmalar ile Amerika, bölgede askeri ayrıcalıklara sahip olmuştu. Ancak iç politikasında karışıklıklar yaşayan Kırgızistan, yeni ABD yönetiminin görüşlerine paralel bir karar alarak biraz olsun rahatlamayı amaçlamıştır. Zira bu kararın zamanlaması manidardır. Afganistan-Pakistan-Orta Asya üçgenindeki terörist faaliyetlerin kırılgan bir yapıya sahip olan Kırgızistan üzerindeki etkilerini ve aşırı dinci grupların baskılarını kırmak için çeşitli politikalar izleyen ülke, Manas'ı kapatmak suretiyle bu politikalarını destekleme hedefindedir.

2005 yılında dönemin devlet başkanı Asker Akayev'in görevden ve ülkeden ayrılması ile sonuçlanan geniş çaplı ayaklanmalar sonrasında başa gelen Kurmanbek Bakiyev, Rusya Federasyonu'ndan aldığı destek ve 2 milyar dolarlık kredi sayesinde, Manas askeri üssünün kapatıldığını açıklarken tepki çekmemiştir. Hatta Kırgızistan'ın bir süre daha beklemesi halinde zaten ABD tarafından kendiliğinden kapatılması düşünülen merkez üzerinde inisiyatif kullanarak durumu kendi lehine çevirdiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Orta Asya'daki dengelerin kaygan bir zemin üzerinde olduğu günümüzde, yerinde ve zamanında yapılan her hamlenin değeri paha biçilemez durumdadır. Üstelik komşularının yaşadığı sorunların Kırgızistan'ı etkileme olasılığı da göz ardı edilemez. Bu yönlerden değerlendirildiğinde Manas askeri üssünün kapatılması ve Amerikan askerlerine 20 Ağustos 2009'a kadar ülkeden ayrılma süresi tanınması Kırgızistan'ın yabana atılacak bir ülke olmadığını kanıtlar niteliktedir.

İç ve dış tehditler ile mücadele etmekte olan ülkede, orta okullara türban yasağı uygulaması, aşırı dinci gruplara karşı alınmış bir tedbir ise, Manas'ın kapatılması da ülkenin Batı gölgesinden kurtulmasına yönelik bir adım olarak görülebilir. Son dönemlerde artan suç oranlarına karşı da çeşitli müdahalelerde bulunan Kırgızistan'ın yakın gelecekte istikrara kavuşması beklenmektedir. Global ekonomik krizin derinden etkilediği ülkede toplumsal huzura yönelik atılması gereken en önemli adımlardan biri de şüphesiz bu istikrarın sağlanması olacaktır.

Bu değerlendirmelerden sonra kısaca değinmemiz gereken bir başka konu da Amerika Birleşik Devletleri'nin Orta Asya'daki varlığıdır. Barrack Obama yönetiminin iş başına gelir gelmez aldığı Guantanamo'yu kapatma ve Irak'tan çekilme kararları, ABD'nin bundan sonra izlemesi muhtemel politikalara biraz olsun ışık tutmaktadır. G. W. Bush dönemine oranla daha ılımlı bir yapıya sahip olan yeni Amerikan yönetimi, sorunların çözümünü askeri yollarda aramamaktadır. Bu açıdan bakıldığında, ABD'nin daha önce askeri olarak müdahil olduğu bölgelerden birer birer çekileceği öngörüsünde bulunulabilir. (Afganistan hariç tutulmak şartıyla) Zira askeri varlığın ülkeye faydadan çok zarar getirdiği gerçeği Obama ve ekibi tarafından görülmüş, bu gerçeğin değiştirilmesi yönündeki politikalar uygulamaya koyulmuştur.

0 yorum:

Dünya Gündemi Analizleri Hakkında

Bu blog, uluslararası politikada yaşanan güncel gelişmeleri takip etmek ve değerlendirmelerde bulunmak amacıyla oluşturulmuştur. İçinde yer alan yazı, yorum ve analizlerin tamamı yazarın şahsi görüşleridir. Yazıların tüm sorumluluğu blog yazarına aittir.

Güncellemeler belli bir programa göre yapılmamaktadır. Bunun yanı sıra her sabah çeşitli şekillerde güncellenmektedir. Yazılar hazırlanırken; ntvmsnbc, bbc türkçe, reuters, guardian, washington post, der spiegel, kommersant vs gibi kaynaklardan yararlanılmaktadır. Haber içerikleri bu kaynaklardan sağlanmakla birlikte, yorumlar ve analizlerin tümü blog yazarına aittir.

Blog içeriğinin, yazardan izin alınmaksızın kullanılması kanunen yasaktır. Kaynak göstererek veya yazarla irtibat kurularak yapılan alıntılara izin verilecektir.