30 Mart 2009

NATO'nun Yeni Genel Sekreteri Kim Olacak? (1)


4-5 Nisan 2009 tarihlerinde Fransa-Almanya sınırındaki Strazburg şehrinde gerçekleşecek olan NATO Devlet Liderleri Zirvesi, birçok önemli gündemin yanı sıra, temmuz sonunda görev süresi sona erecek olan genel sekreter Jaap de Hoop Scheffer'in yerine, teşkilatın yeni liderini ya da lider adaylarını belirleyecek olması açısından da önemlidir. Zirve tarihi yaklaştıkça veya zirveden sonra, NATO ile ilgili değerlendirmelere blogumuzda yer vereceğiz. Ancak şuanda daha çok merak uyandıran "yeni genel sekreter" üzerine birkaç yorum ve çeşitli haber derlemeleri sunmak istiyorum.

Türkiye'yi birçok kez ziyaret eden Scheffer'in yerine geçecek isim konusunda öncelikle belirtmemiz gereken şey, Türkiye'nin önerebileceği bir adayın bulunmamasıdır. Bu duruma iki açıdan bakılabilir. İlk olarak Türk diplomatların çeşitli nedenlerden dolayı böyle önemli bir göreve talip olmadığını belirtmek gerekmektedir. İkinci olarak da cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve dışişleri bakanı Ali Babacan'ın açıklamalarına dayanarak; Türkiye'nin, herhangi bir adayı ileri sürmek suretiyle ittifaka yön veren, yol gösteren, öncülük eden bir ülke olmadığının altını çizmek gerekir. Devletin en yetkililerinden gelen bu sinyaller, Türkiye'nin NATO içinde bu konu görüşülürken fikirlerini açıklayacağı yönündedir.

Genel Sekreterlik için hevesli olan, bu görevi istediğini belirten adaylar ise; Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen, Polonya Dışişleri Bakanı Radoslav Sikorski, Bulgaristan eski Dışişleri Bakanı ve üst düzey diplomat Solomon Passy ve Fransa İçişleri Bakanı Michelle Alliot Marie'dir. İttifakın Doğu Avrupalı yeni üyelerinden Polonya ve Bulgaristan adaylarına şans tanınmazken, M. A. Marie'nin bayan olması nedeniyle NATO'nun genel sekreter koltuğuna oturamayacağı yorumları yapılmaktadır. Yine de bu üçlü arasından Radoslav Sikorski'nin şansı diğerlerine oranla yüksek görünmektedir. Ancak onun dezavantajı da Rusya ile ilişkilerini bozmak istemeyen NATO'nun Polonyalı bir genel sekretere sıcak bakmama ihtimalidir. Bu üçlüden ayırdığımız en önemli aday ise Danimarka Başbakanı A. F. Rasmussen'dir. Zira Danimarka'da yapılan bir ankette, başbakanlarının üst düzey uluslararası bir görev nedeniyle başbakanlıktan ayrılacağını düşünenlerin oranı %58 olarak belirlenmiştir. NATO'nun Afganistan konusunda yeni açılımlar yapacağı düşünüldüğünde, Afganistan'ın tehlikeli güney bölgesinde konuşlanmış Danimarka askerlerinin varlığı Rasmussen'in en büyük avantajlarındandır. Yönetim tecrübesi ve kişisel özellikleri bir yana bırakılacak olursa, ittifakın diğer ülkeleriyle iyi ilişkileri olan Rasmussen'in büyük biraderlerin (ABD-Fransa-İngiltere-Almanya) desteğini aldığı takdirde koltuğun yeni sahibi olma ihtimali artacaktır. Zira başkan Obama ve Amerika'nın tutumunun NATO'da son derece belirleyici olacağı öngörüsünde bulunulabilir.

Tüm bunlara rağmen Rasmussen'in çok önemli iki dezavantajı bulunmaktadır. Bunlardan ilki Danimarka'da patlak veren ve Müslüman dünyasına bomba gibi düşen karikatür krizidir. Hz. Muhammed'i konu alan söz konusu karikatürlere ülkede izin verilmiş ve bu durum büyük gerginliklere sebep olmuştu. Afganistan'daki rolü dolayısıyla Müslüman alemine her zamankinden daha yakın olmak isteyen NATO için Rasmussen, adeta süpriz bir hediye paketini andırmaktadır. Nitekim yeni genel sekreterin birinci önceliği Afganistan Meselesi'ne çözüm bulmak olacağından, bu ismin Müslüman dünyasının tepkisini çekmeyecek biri olmasına özen gösterilecektir. NATO'nun Afganistan'da üstlenmeyi planladığı yeni misyon açısından, yeni genel sekreter de önem kazanmaktadır...
(Devamını 1 Nisan Çarşamba günü okuyabilirsiniz)

0 yorum:

Dünya Gündemi Analizleri Hakkında

Bu blog, uluslararası politikada yaşanan güncel gelişmeleri takip etmek ve değerlendirmelerde bulunmak amacıyla oluşturulmuştur. İçinde yer alan yazı, yorum ve analizlerin tamamı yazarın şahsi görüşleridir. Yazıların tüm sorumluluğu blog yazarına aittir.

Güncellemeler belli bir programa göre yapılmamaktadır. Bunun yanı sıra her sabah çeşitli şekillerde güncellenmektedir. Yazılar hazırlanırken; ntvmsnbc, bbc türkçe, reuters, guardian, washington post, der spiegel, kommersant vs gibi kaynaklardan yararlanılmaktadır. Haber içerikleri bu kaynaklardan sağlanmakla birlikte, yorumlar ve analizlerin tümü blog yazarına aittir.

Blog içeriğinin, yazardan izin alınmaksızın kullanılması kanunen yasaktır. Kaynak göstererek veya yazarla irtibat kurularak yapılan alıntılara izin verilecektir.