17 Mart 2009

Güneşi Gördüm'ü Okumak


Blogun içeriğinden ve ilkelerinden sapmak manasına gelse de Mahsun Kırmızıgül'ün yeni filmi hakkında birkaç cümle ile bir değerlendirmede bulunmanın doğru olacağını düşündüm. Sinema eleştirmeni değilim ancak izlediğim yüzlerce filmden sonra bir takım şeyler doğal olarak gözüme çarpmakta. Filmde genel olarak bir köy ahalisinin terörle mücadele sırasında ve sonrasında yaşadıkları anlatılıyor. Anlatılırken de Güneydoğu Anadolu bölgesinin kendine özgü durumu vurgulanıyor. Buraya kadar herşey bir sinema eseri için normal. Fakat öyle ince noktalarda öyle ince dokundurmalar yapılıyor ki, insanın aklına ister istemez filmin hangi görüşe hizmet ettiğini düşünmek geliyor. Zira aynı evde yaşayan iki kardeşten birinin Türk askeri, diğerinin terör örgütü militanı olduğu durumlar, yaşanmış hakikatlerdir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde iki kardeşin resimlerinin yanyana duvara asılamayacağını, bunun yalnızca Norveç gibi ülkelerde yapılabileceğini ima eden bir anlayışla, sinemada ilk kez karşılaşmaktayım. İnsanların evlerinde ne yapıp ne yapamayacağına devletin karar vermesi gibi bir durum söz konusu olmadığı gibi, Türkiye'yi, terörizm yüzünden geri kaldığı bilinen bir bölgesi üzerinden Norveç ile kıyaslamak, vatan hainliği ile eşdeğerdir.

Seyircilerin büyük çoğunluğunun film sırasında gözyaşlarını tutamadıkları, filmi inanılmaz beğendikleri, Mahsun Kırmızıgül'ün çok başarılı bir filme imza attığı gibi yorumlar yapılmaktadır. Sinemasever Türk halkının milli hassasiyetlerine dokunan en ufak bir olayda gözlerinin dolduğu bilinen bir gerçektir. Bunun ve buna benzer olayların, "ülke sorunlarının" ve aslında hiç varolmayan ama görmezden gelindiği iddia edilen bazı meselelerin işlendiği bir film Güneşi Gördüm. En azından yönetmeninin ifadelerine dayanarak böyle bir film olduğunu düşünüyorum.

Kısaca toparlayacak olursak Türkiye Cumhuriyeti'nin terörle savaş sırasında verdiği şehitlerin sayısını, ölen terörist sayısına ekleyerek elde edilen rakamlar ve "bu kadar insan ölmüştür" açıklamalarıyla film sona eriyor. 30 yıldır süren bu mücadeleden haberi olmayan veya durumun ciddiyetini kavrayamamış dimağlar tarafından da film beğeniyle karşılanıyor. Herkesin beğeni kriterlerine elbette ki saygımız sonsuz. Ancak kendi belirlediği sorunları, yine kendi belirlediği çözümler ile ortadan kaldıracağını düşünenler için aynı şeyi söylememiz mümkün değil...


0 yorum:

Dünya Gündemi Analizleri Hakkında

Bu blog, uluslararası politikada yaşanan güncel gelişmeleri takip etmek ve değerlendirmelerde bulunmak amacıyla oluşturulmuştur. İçinde yer alan yazı, yorum ve analizlerin tamamı yazarın şahsi görüşleridir. Yazıların tüm sorumluluğu blog yazarına aittir.

Güncellemeler belli bir programa göre yapılmamaktadır. Bunun yanı sıra her sabah çeşitli şekillerde güncellenmektedir. Yazılar hazırlanırken; ntvmsnbc, bbc türkçe, reuters, guardian, washington post, der spiegel, kommersant vs gibi kaynaklardan yararlanılmaktadır. Haber içerikleri bu kaynaklardan sağlanmakla birlikte, yorumlar ve analizlerin tümü blog yazarına aittir.

Blog içeriğinin, yazardan izin alınmaksızın kullanılması kanunen yasaktır. Kaynak göstererek veya yazarla irtibat kurularak yapılan alıntılara izin verilecektir.